KUDÜS DAVAMIZ KONFERANSI

Davet ve Kardeşlik Vakfı Şanlıurfa Temsilciliği Ruha-der’in düzenlediği ve Nureddin YILDIZ’ın konuşmacı olarak katıldığı KUDÜS DAVAMIZ konferansı Şanlıurfa Mehmet Akif İNAN Konferans salonunda yapıldı. Kuranı kerim tilavetiyle başlayan programa Ruha-der Başkanı Haşim BİNGÜL Konuşmasına şu sözlerle başladı.

Bismillahirrahmanirrahim

Kıymetli Misafirler!  Değerli Hazirun! Saygıdeğer Hocalarım! Ve Kıymetli STK Temsilcilerimiz! Hanfendiler, Bey efendiler hepiniz hoş geldiniz.

                             Hun bı xer hatın, Ehlen ve sehlen, Şıma xer amey

Rabbim buraya gelişinizi ve gelişimizi kendi rızası için kabul etsin.

Davet ve Kardeşlik Vakfı / Ruha-Der,  Rabbimizin: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Al-i imran,104.) emri doğrultusunda

*”İyiliği yaşatmak, kötülüğe engel olmak” ilkesi ile toplum içerisinde hareket etmek

*Islah metodunu benimseyerek davette bulunmak

*Vasat / orta yol ve kapsayıcı İslami anlayışı toplumda yaymak

*”Mü’minler ancak kardeştir” ilkesi gereği aynı inancı taşıyanlar arasındaki kardeşlik ruhunu diri tutmak

*şahıs yerine şura ve prensip merkezli bir yönetim anlayışını benimsemek

*çalışmalarda sırasıyla fert, aile ve toplum aşamasını gözeterek tedricilik ilkesini gözetmek

Bu minvalde, Şanlıurfa merkez ve ilçelerdeki temsilcilerimiz olarak Gençlik ve öğrenci, Kadın ve aile, kız ve erkek Medrese Öğrencilerine ve yetişkinlere yönelik eğitim-öğretim, sosyal, yardımlaşma ve  dayanışma alanlarında hizmet eden  bir sivil toplum kuruluşuyuz.

 Biz yerel çalışıyor, evrensel düşünüyoruz. Ümmetçi bir anlayışa sahibiz. “iman ile çizilmiş tüm sınırları kendi sınırlarımız kabul ediyoruz” ve Allah’ın dini yeryüzüne hâkim oluncaya kadar, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ümmetin sorunlarını kendi sorunlarımız olarak kabul ediyoruz. Bundan dolayı bizim, Beytül Makdis, Kudüs, Mescidi Aksa gibi bir derdimiz de vardır.

Değerli Kardeşlerim!

Bize göre Kudüs’ü, Mescidi Aksa’yı kaybetmemizin iki önemli sebebi vardır. Bunlardan birincisi: Biz Müslümanların dinimizden,uzaklaşmasıdır. Müslümanlar dinlerinden ne zaman uzaklaşmışlarsa Kudüs’ü Mescidi Aksa’yı kaybetmişlerdir. Buraları kaybedince dünyada bir etkileri de kalmamıştır. Bugün olduğu gibi…

İkincisi ise: Bilgi krizidir. Zihinlerin yalan yanlış bilgilerle dolu olmasıdır. Onun için:

• Mescidi Aksa kutsal değildir, diyenler,
• Filistinliler toprak sattı, diyenler,
• Arap meselesidir diyenler,
• Arap-İsrail savaşıdır diyenler,
• Araplar haindir. Bizi arkamızdan vurdular diyenler,
• Kudüs, üç din için de kutsaldır diyenler,
• İki devletli çözüm diyenler,
• 1967 sınırları diyenler,
• Doğu Kudüs, Batı Kudüs ayrımı yapanlar,
• Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin diyenler, vs. vs…

Tüm bunlar zihinlerimizin işgal altında olduğunun göstergesidir. Bu iki sorunun çözümüne gelince; Birincisi: Bizim yeniden iman etmemiz lazım. Nasıl bir Allah’a iman ettiğimize, nasıl bir Peygamberi rehber edindiğimize, hangi kitaba göre hareket ettiğimize yeniden bakmamız lazım. Müslümanlar, Müslümanca yaşadıkları zaman Beytül Makdis hep bizim olmuştur. Müslümanlar hiçbir zaman ordularının azlığından dolayı kaybetmemişlerdir. Ama ne zaman ki dinlerinden uzaklaşmışlarsa Beytül Makdis’i kaybetmişlerdir.

İkinci sorunun çözümü ise: Tüm propagandalara karşı uyanık olacağız. Zihinlerimizi algılardan temizleyeceğiz. Çünkü değişimi ve özgürlüğü yöneten bilgidir.

• Mescidi Aksa bizim ilk kıblemizdir.
• Yeryüzündeki ikinci mescittir.
• Üç kutsal mekanımızdan biridir.
• Bu mesele sadece Filistinliler meselesi değildir.
• Bir ırk, bir coğrafya meselesi hiç değildir.
• İtikadi bir meseledir.
• Çünkü Mescidi Aksa Allah’ın ayetlerinden bir ayettir.
• İsra ve Miracın mekânıdır.
• Peygamberler diyarıdır.
• Peygamberimizin bize vasiyetidir.

Hz. Ömer’in emaneti, Selahaddin Eyyubi’nin rüyası, Abdülhamid Han’ın davasıdır.

Evet, maalesef bu kutsal mekanlarımız, 75 yıldır, bir avuç Siyonist’in işgali, zulmü altındadır. İsrail’in gücü Müslümanların zaaflarıyla orantılıdır. İsrail gücünü Müslümanların başsız ve bölük-pörçük olmalarından alıyor. İsrail bugün bütün dünyayı işgal etmiştir. Bütün dünyayı diyorum. Çünkü dünya sus-pus ise demek ki işgal altındadır. Ama Gazze’yi işgal edemiyor. Her seferinde geri kaçmak zorunda kalıyor. Dünyayı dize getirebiliyor. Ama Hamas’a, İslami Harekete diz çöktüremiyor.

Biz de buradan diyoruz ki: bizim safımız belli ve nettir. Kanlarımızın son damlasına kadar Hamas’ın yanındayız. “Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklara gömüleceğiz” diyen cesur çocukların tarafındayız. Her gün, her saat, her dakika Mescidi Aksaya çocuklarını kurban veren yiğit anaların, vakur duruşlu babaların safındayız. Yere çakılıp kalanların yanında, tarafında değiliz, olamayız.

Ve  diyoruz ki:

• Müslümanların onurunu, izzetini, şerefini koruyan Hamas’a ve tüm mücahitlere selam olsun.
• Siyonistlerin, Emperyalistlerin uyuttğu, uyumuş ve uyuşmuş olan 2 milyar Müslümanı tekrar kendine getiren ve binlerce hidayete vesile olan İzzeddin el Kassam mücahitlerine selam olsun.
• Filistin’de direnişin bitmediğini, direnişin cap-canlığını bize gösteren kadın, çocuk, genç, yaşlı şehit adaylarına selam olsun.

• Allah yolunda nasıl mücadele edilir, zalime ve kafire nasıl sert, mazluma-esire nasıl insanca muamele ediliri bize gösteren ölüm sevdalılarına selam olsun.
• “Cihadı” tekrar Müslümanlara hatırlatan,
• “Hasbunallah ve Ni’mel vekilin” ne olduğunu bizlere öğreten, ölümü öldüren yiğitlere selam olsun.   
• Şeyh Ahmet Yasin’e, öğretmenlerine, öğrencilerine, Yahya Ayyaşlara, Abdülaziz Rantisilere, Salih el- Arurilere, Muhammed Dayf’a, Yahya Sinvar’a,

 “Bana taziye için gelmeyin. Ben şehit anasıyım. Beni tebrik edin, diyen yiğit analara selam olsun.

• Dünyayı avucunda oynatan İsrail’e parmak sallayarak korku salan Ebu UBEYDELERE selam olsun.
• Dünyanın dört bir yanında meydanları dolduran, eylem yapan vicdanlı halklara selam olsun.
• Filistin, Aksa, Kudüs davasına, Hamas’a, İslami harekete destek veren katkı sunan duyarlı insanlara ve korkusuzca tepkisini ortaya koyanlara, boykotu şiar edinenlere selam olsun.

Ve, ölümü öldürenleri ölümle korkutan zalimlere de diyoruz ki: Vallahi de Billahi de yenileceksiniz. Çünkü Allah ve Resulü’nün vaadi vardır.

Halkları Müslüman olan devletlerin zalim ve kukla liderlerine, krallarına da diyoruz ki: Evet, Netenyahu, Baydın, Batılı güçler bugün koltuklarınızı koruyor olabilir. Ama yarın mahşerde sizi Allah’ın gazabından da koruyabilecekler mi?

Kıymetli Kardeşlerim!

Aksa tufanı, İsrail’in yıkılışının başlangıcı olmuştur inşaallah. Çünkü Aksa Tufanı ile:

• İsrail, insanların vicdanlarında mahkûm olmuştur.
• İsrail, gönüllerde, kalplerde, zihinlerde yıkılmıştır.
• İsrail annelerin duygularında, babaların şefkatinde yıkılmıştır.
• İsrail, çocukların dünyasında ve tüm özgür yüreklerde yıkılmıştır.
• Siyasi yıkılışı da “An” meselesidir inşaallah.

*Ve son olarak:

* Bu salonu dolduran sizlere teşekkür ediyoruz.

* Gazze ve Filistini dert edinen, zalime ve zulme karşı mazlumdan yana çaba gösteren, emek veren Şanlıurfa STK Platformunun Rabia Meydanında kurduğu Gazze Çadırında nöbet tutan dernek ve vakıflarımıza ve bu çadıra gelmeyi ve hizmet etmeyi kendisine vazife edinenlere ve sizlere teşekkür ediyoruz.

*Ayrıca bizi kırmayıp davetimize icabet eden kıymetli Nureddin Yıldız Hocamıza teşekkür ederiz. Allah razı olsun.

*Özgür Mescidi Aksada birlikte namaz kılmak dileğiyle inşallah. Selam ve dua ile tamamladı.

Ardından Kürsüye çıkan Nureddin YILDIZ hoca kudüs davasının önemine dikkat çekerek Gazze de cihad eden mücahitlerin izzet, ve onurlu direnişlerini anlattı. Bu hususta müslümanların sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmediğini ifade ederek hak batıl mücadelesinin kıyamete kadar süreceğini ifade ettiler.

https://fb.watch/pOa4jAyGSz/