
SALI SOHBETLERİ
Haziran 12, 2024GAZZE YARARINA KERMES
Nisan 26, 2025Topyekûn Bir Boykot Mümkün mü? Mehmet Nur KARADAŞ
Sizce yediden yetmişe ya da beşikten mezara kadar topyekûn bir boykot yapılması mümkün mü, yapılması halinde bir sonuç getirir mi?
Kanaatime göre topyekûn olarak bilinçli bir şekilde yapılan boykot elbette sonuç getirecektir. Bunun örneklerini asrımızda görebiliyoruz. Siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri gücü olan bir düzeni veya yapıyı ayakta tutan temel güç ekonomidir. Böylesi düzenlerin veya yapıların ekonomisine yapılan ambargo ve boykot, bu düzenlerin her alanda zayıflamasına sebep olacaktır. Örneğin bir ülkenin mallarına ve şirketlerine uygulanacak boykot veya ambargo o ülkenin;
- Ürettiği tarım ve sanayii ürünlerini ihraç edememesine
- Yer altı ve yer üstü zenginliklerini pazarlayamamasına
- Başka ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerinin kapanmasına
- Kendi içinde fabrikaların iflas ederek kapanmasına
- Çalışanların işten çıkarılmasına ve sosyoekonomik çalkantıların meydana gelmesine yol açacaktır.
Böylece boykota maruz kalan düzen ve yapıların dağılması veya zayıflaması söz konusu olacaktır. İnsanlığa ve Müslümanlara zulmü reva gören başta ABD ve İsrail olmak üzere tüm zalimleri yenmenin en kolay yolu boykottur. Böylesine önemli ve gerekli bir zafere fiziksel olarak savaşmaya bile gerek kalmayabilir. Aslında zafere götüren en büyük ordu ve silah boykottur. Boykot silahını yediden yetmişe herkes sürdürebilirse zalimler ya boyun eğecek ya da yok olacak ve zafer Müslümanların olacaktır. Peki topyekûn boykotu kimler yapabilir?

- Bebeklerin boykotu
Kundaktaki bebeklere alınan mamalar, çocuk bezleri, ilaçlar, hijyen ve temizlik ürünleri, giysiler vb. daha birçok ürünün İsrail ve destekçilerinin ürünleri olduğunu biliyoruz. Bunları temin eden tüm anne ve babalar bu konuda sorumlu olup, fıtratı tertemiz olan bebeklerini ve çocuklarını zalimlerin ürünlerinden muhafaza etmelidirler.
- Çocukların boykotu
Özellikle çocuklar ve gençler çok sevdikleri dondurma, çikolata, cips, süt, kola, sakız, şekerleme ve daha birçok ürünü satın alırken dikkatli olunmalı ve kesinlikle boykot ürünlerini almamalıdır.
- Ebeveynlerin boykotu
Anne ve babalar gerek kendilerine gerekse evlerine satın aldıkları her üründe İsrail ve İsrail’i destekleyen başta ABD olmak üzere bu ülkelerin gıda, temizlik, giyim, kozmetik, ilaç, elektronik, akaryakıt, telefon, finans ve daha birçok ürün ve markaları boykot etmeli ve çocuklarını bilinçlendirmelidir.
- Toplumun boykotu
Toplumu oluşturan ailelerdir. Her aile boykotu bilinçli bir şekilde yerine getirdiği taktirde doğal olarak boykot toplumsal bir hareket haline gelir ve kesinlikle olumlu sonuçları olacaktır.

- Devletin boykotu
Devlet yetkilileri dışa bağımlılığı sona erdirmek amacıyla her alanda yerli ve milli hamleler yaparak yerli sermaye ve girişimcileri destekleyerek en önemli boykot hamlesini yapmalıdır. Ayrıca İsrail ile ticareti kesinlikle sonlandırmalıdır. Yakın tarihte Suudi Arabistan Kralı Faysal, dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın 1973 Arap-İsrail Savaşı’nı başlatmasının ardından, çatışma sırasında Batı’nın İsrail’e verdiği desteği protesto etmek için Suudi petrolünü dünya pazarlarından çekti ve 1973 Petrol Krizinin arkasındaki başlıca güç oldu. Ambargo başlangıçta Kanada, Japonya, Hollanda, Birleşik Krallık ve ABD’ye uygulanmış, ancak daha sonra Portekiz, Rodezya ve Güney Afrika’ya da genişletilmiştir. (1)
Petrol Krizini çözmek için harekete geçen ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Kral Faysal ile görüşmesini şu sözlerle nakletmişti:
“Kral Faysal oldukça sinirli görünüyordu, aramızda bir diyalog başlayabilmesi ümidiyle esprili bir dille ona, uçağımın yakıtı bitti, uçağın deposunu doldurmak için emir verirseniz uluslararası fiyatından ücretini vermeye hazır olduğumuzu söyledim. Kral gülümsemedi ve kafasını yukarıya kaldırarak sert bir şekilde bana şunları söyledi: ‘Ben yaşlı bir adamım, ölmeden önceki tek dileğim Mescid-i Aksâ’da iki rekât namaz kılmaktır! Sen bu konuda bana yardımcı olabilir misin?” (2) diye cevap vermiştir.
- İslam aleminin boykotu
Birleşmiş Milletler’in 2022 kayıtlarına göre göre dünyada 2 milyarı aşkın Müslüman nüfusu olmakla birlikte dünya üzerinde toplamda 206 ülke yer almaktadır. Bunlardan 50 tanesi Müslüman ülkelerdir. İslam aleminin böylesine bir potansiyelinin olması büyük bir güç kaynağıdır. Bu gücün boykot silahını kullandığını düşünün, bu gücün karşısında hiç kimsenin duramayacağı apaçıktır. 2009 yılında yaşanan Davos krizinde eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon PERES canlı yayında İsrail’e ve ürünlerine yapılan boykotu itiraf etmiştir.

Özetle; zafere götüren en kolay yolun boykot olduğu ve boykotun topyekûn yapılması halinde çok güçlü bir silah olduğunun farkına varmamız gerekir. Bu nedenle çevremizde herkesi boykot silahını kuşanmaya davet etmeliyiz. Boykotu bilinçlendirmek ve kolaylaştırmak için boykot uygulamalarını telefonlara kurmalı ve sosyal medyalarda paylaşmalıyız.
Rabbim boykot silahını etkili bir şekilde kullanmayı ve boykot silahıyla zafer elde etmeyi bize nasip etsin âmin. (19.02.2025 Şanlıurfa)
Kaynakça
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Faysal_bin_Abd%C3%BClaziz_%C3%82l-i_Suud
- https://www.indyturk.com/node/668371/haber/kud%C3%BCs-m%C3%BCcadelesinin-bedelini-can%C4%B1yla-%C3%B6deyen-suud-kral%C4%B1-faysal-bin-abd%C3%BClaziz